29 Kasım 2018 KURUMSAL, MEDYA 0 comment

Yerli Kondansatör Firması EKON Kondansatör Firma Sahibi Saygun KARACA ile Röportaj

Yerli Kondansatör Firması EKON Kondansatör Firma Sahibi Saygun KARACA ile Röportaj

Kondansatörde Yerleşmiş, Yabancı Ürün Hayranlığını Kıracak Kalite: EKON Kondansatör

 

Nurşah SUNAY: Saygun bey, Ekon Kondansatör için genel bir ön bilgi ile başlayabilir miyiz?

Saygun KARACA: Ekon Kondansatör, 1989 yılında Türkiye’nin kondansatör hatta elektroteknik duayeni İdris Bölükbaşı tarafından kurulmuştur.

2012 yılında işletme el değiştirerek Kemal Karaca’nın grubuna dahil olmasına rağmen İdris bey, yanımızda hatta önümüzde rehberlik, danışmanlık yapmaya devam etmiştir.

2012 yılından sonra teknolojiyi ve yeni nesil üretim tekniklerini yakalamak için makina, kalıp ve teçhizat yatırımları yoğun olarak yapıldı. Öncelikle Japon ve Avrupalı rakiplerimizle kalite konusunda yarışır hale gelmeyi hedefledik.

 

 

Şimdi bizi biraz aydınlatın lütfen..
Nedir bu kondansatör?
Otomobillerden çamaşır makinalarına kadar kullanım alanı olan bu ürün neden yüksek teknik bilgi gerektiriyor?

Kondansatör üretim teknikleri açısından titizlik gerektiren bir üründür. Üretimin ilk aşamalarında tamamen tozdan arındırılmış, klimatize edilerek nem değerleri kontrolünün sağlandığı özel kısımlarda üretilmektedir.

 

Gözle görülemeyen bir toz zerresi dahi, kondansatörün ömrünü kısaltarak kolayca bozulmasını sağlayabilir.

Üretim proseslerinin her aşaması özel bir dikkat ve özen gerektirir.

Biz; kondansatör elemanlarına, üretim aşamasında kristal bir yumurta muamelesi yaparız.

Tüm personelimiz de bu bilinçle çalışır. Kondansatör çok aşamalı bir üretimden sonra ürün halini alır; sarım, metalize, fırın, silikon yağ, emprenye gibi evreleri vardır.

Bu aşamaların hepsinin kendine has teknikleri vardır. Bu konuda hazır kalifiye personel bulunamadığı için sürekli kendi personelimizi yetiştiririz.

 

Ekbinizin kondasatör üretiminin hassas detaylarının hakkını verdiğine ikna oldum.
Ürettiğiniz kondansatör çeşitleri, teknik özellikleri ve garanti süreleri ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

Gün itibariyle 3 ana grup ürünümüz mevcut;

  • Güç Kondansatörü (Re-aktif Güç Kompanzasyon Panoları),
  • Motor Kondansatörü
  • Aydınlatma Kondansatörü.

Üretilen ürünlere 2 yıl garanti verilmekte olmasına rağmen hedefimiz 10 yıllık kullanım ömrü sağlamak. TSE Standartlarında 1000V’a kadar üretim yapabiliyoruz.

Gün itibariyle alçak gerilim güç kondansatöründe TSE belgeli tek yerli firma Ekon Kondansatör’dür.

Bir sohbetimizde Türkiye’de kondansatörün yalnız 2 üreticisi var diyerek beni oldukça şaşırtmıştınız. Bu durumun nedenini biraz açalım istiyorum.

Üretiminizi ve makine parkurunu gördükten sonra, sorunun kalite olmadığına kanaat etmiş biri olarak neden ithal ürünlerin istilasını kıramıyoruz?

Maalesef Türkiye’de aktif üretim yapan sadece iki firma kaldı. Diğer firmalar ekonomik nedenlerle üretimi bıraktılar. Kondansatör pazarı neredeyse tamamen ithal ürünlere kaldı.

Türkiye’nin gündemde olan en büyük sorunu da bu sanırım; yerli üreticiyi korumak. Yerli üretici koca bir okyanusta tek başına yüzmeye çalışıyor.

Dünya pazarının dinamikleri çok farklı. Adetli üretilmeli, seri üretilmeli, sürekli otomasyon yatırımı yapılarak rekabet gücü arttırılmalı.

Makine parkuru yenilenmeden önce Ekon, maliyet olarak İtalyan rakipleri ile dahi rekabet edemiyordu.

Çin ve Hindistan’dan bahsetmiyorum. Çin ve Hindistan’ın en büyük avantajları, nüfus yoğunlukları yüksek olup yerli üreticilerinin kendilerine yüksek adet üretim imkanı bulabilmesidir.

Yüksek adet üretim maliyet avantajı getirerek, dünya pazarına açıl- malarını sağlamıştır. Bu bahsettiğim konu tüm ürünler için geçerli olan genel bir görüştür.

Kore ve Japonya gibi ülkelerse üreticilerini geliştirmek için farklı bir strateji uygulamışlardır.

Ülkelerine giren ithal ürünlerin yerli alternatifi olması durumunda ithal ürünlere yüksek vergi getirerek yerli ürün kullanılmasının önünü açmıştır.

Kamu kurum ve kuruluşlarında tamamen yerli ürün kullanmışlardır.

Maalesef Türkiye’de halen bir yabancı hayranlığı mevcut. İhale yasasında yerli ürüne %10 avantaj sağlanmasına rağmen bir çok kurum bunu uygulamadığı gibi, yerli üründen %30 – %40 yüksek maliyetle ithal ürün almaktadır.

Bu tuhaf hayranlık, kanaatimce vatan sevmezliğe eş değer bir tutumdur. Üretim adedi artmadığı sürece hammadde için de yurt dışına bağımlı olmaya devam edeceğiz maalesef.

Peki Ekon bu süreci tersine çevirmek için nasıl bir yol izleyecek?

Bu süreci tek başına tersine çevirmek bir hayli zor olmasına rağmen biz çalışmaya başladık. Önce tek tek büyük elektrik motoru üreticilerimizle temasa geçip kendimizi anlattık ve ithalata bağımlı kalmalarına gerek olmadığını izah ettik, ediyoruz.

Çok olumlu tepkiler aldık. Buraya isimlerini sığdıramayacağım kadar çok saygın ihracatçı yerli firma ile görüştük ve büyük bir bölümüyle çalışmaya başladık.

İsteklerine çok hızlı yanıt vermemiz tercih sebebi oldu doğal olarak. Elektrik dağıtım şirketleri ile görüşerek ürün onayımızı aldık ve Ekon kondansatör sokak aydınlatma armatürlerinde kullanılmaya başlandı.

Bu çalışmaları yapmadan önce kendimizi hazırlamak için ciddi yatırımlar yaptığımızı söylemeliyim. Biraz Don Kişot gibi bir durumumuz mevcut. Üretim kapasitemizi ve hızımızı çok arttırdık.

İthal ürünlerin düşük maliyetlerine sahip olmamamıza rağmen, onlar ile rekabet edebiliyoruz. İhtiyacımız olan, daha da gelişebilmek için ithal ürünlerin önünün kesilip yerli ürünlere avantaj sağlanması.

İstediğimiz gelişim sağlanabilirse, 2-3 sene içinde ana hammadde üretimini de ülkemize getirerek, ciddi İhracat rakamlarına ulaşabileceğimizi biliyoruz.

Buradan sektörümüze kalite ve fiyat dengesini sağlamış yerli ürünlerimize bir çağrı yapacak olsak, kondansatörde neden Ekon’u tercih etsinler, anlatır mısınız..

5-6 tane kondansatör üreticisinden sadece 2 tane aktif firma kaldı. Gönülden isterdim ki; 10 adet hatta daha da fazla, birbirine rakip firmamız olsun. Yabancılar yerine kalite için birbirimizle rekabet edip Türkiye’ye kazandıralım.

Yerli tedarik kalemlerinin artması dünya çapında büyük sanayicilerimizin rekabet gücünü de arttırır. Küçük sanayiciler güçlenmeden, büyük sanayiciler topal ayakla maraton koşmaya çıkan koşucular gibi koşmaya devam ederler ve şartlar eşit olmadığı için asla birinci de olamazlar. O yüzden üretim sanayiinde bir zincirin halkaları gibi birbirimize bağlı olduğumuzu akıldan çıkarmamalıyız.

Saygun bey verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür eder başarılarınız devamını dilerim.

Ben teşekkür eder, sektörüm dergisi ekibine, okurlarına ve yazarlarına selamlarımı iletilirim.

Röportaj: Sektörüm Dergisi Nurşah SUNAY